9
EYLÜL HAREKETİNİN KAMUOYUNA BİLDİRİSİ (21 Nisan 2018)
24 Haziran 2018 günü yapılacak seçimler ülkemiz için
yaşamsal ve tarihsel bir önem taşımaktadır. 9 Eylül 1922’de kazanılan
antiemperyalist zaferin üstünde 29 Ekim 1923’te taçlanan Türkiye
Cumhuriyeti’nin yazgısı bu seçimlerde belirlenecektir.
1950’de geçtiğimiz demokratik parlamenter sistem, ya
gelişip ilerleyecek, ya da geçtiğimiz “Tek Adam” rejiminin vesayeti altında
anlam, değer ve saygınlığını kaybedecektir. Türkiye’nin lâik, çağdaş ve
demokratik rejimi, biçim ve anlamını yitirecektir. AKP Hükümeti’nin sözcüsü
“Türkiye’nin 24 Haziran’da makas değiştireceğini” söylemektedir.
Bu büyük tehlike karşısında halkımızın umudu, Atatürk,
İnönü ve arkadaşlarının kurduğu CHP’dedir. CHP bu büyük ve tarihsel
sorumluluğun gereğini dikkatle, yanlış yapmadan yerine getirmek zorundadır.
Yakın geçmişten ders alarak, hataları yinelemeden titiz bir çalışma ile
ülkemizi esenliğe çıkarmalıdır.
CHP Tüzüğünün gerekleri yerine getirilmeden ve yetkili
kurullarda görüşülmeden belirlenen ve o günlerde adını sadece üç kişinin
bildiği söylenen “Çatı Adayı”nın açtığı
yara bugün bile anımsanmakta, belleklerdeki yerini korumaktadır.
16 Nisan 2017 referandumundan hemen sonra Sayın Deniz
Baykal’ın, “CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını hemen belirlemesi” yolundaki
önerisinin isabetini günümüzde yaşadığımız olaylar doğruluyor. Deneyime,
birikime ve devlet adamlığına dayanan bu öneri dikkate alınsaydı bugün sıkıntı
çekmeyecektik.
İktidarın adaletsiz, kural tanımaz uygulamaları
karşısında halkın tutunacak dalı CHP’dir. CHP, ülkeye demokratik parlamenter
rejimi getiren bir parti olmanın ciddiyeti ve güveni içinde olmalı, kamuoyunda
tereddüt yaratmaktan kaçınmalıdır. Bu açıdan, parti yönetimine danışmadan
ortaya çıkan Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekillerinin Cumhurbaşkanı
adaylıkları, toplumda onaylanmamakta ve üzüntü yaratmaktadır. CHP yönetimi tam
tersine ülkeye güven veren, “Ben” yerine “Biz” anlayışını öne çıkaran bir tutum
içinde olmalıdır. Örneğin Milletvekili
ve hatta parti üst yönetiminde görevli arkadaşların yaklaşan yerel seçimler
için, açık veya ima yoluyla adaylıklarını duyurmaları son bulmalıdır. Belediye
Başkanlığına talip olanların Milletvekili adaylıkları önlenmelidir.
Emrivakilerden uzak ve yetkili kurulların titizlikle
saptayacağı, aranan niteliklere sahip bir Cumhurbaşkanı adayı etrafında
bileşilmelidir. CHP bu demokrasi ve hukuk savaşının öncüsüdür. Her türlü
hesaptan uzak; eski/yeni, genç/yaşlı, kadın/erkek tüm CHP’liler demokrasi
bayrağı altında toplanmalı, bir tek buğday tanesi bile dışarıda
bırakılmamalıdır.
CHP’lilerin her taşın üstünde, her ağacın gölgesinde, ev
ev, sokak sokak bu kutsal kavgayı vereceklerini inanıyoruz. Cumhuriyeti kuran
ve onu demokrasiyle taçlandıran CHP’ne düşen görev budur. Cuntalara direnen,
küllerinden yeniden doğmayı başaran CHP’ye yakışan budur!
Hareket Adına: