Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlık referandumu sonrasında ortaya çıkan durum sonrası atılması gereken adımları sıraladı. Öncelikle “irade ve cesaret” gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Öymen, Irak’la yeniden masaya oturularak 1926 anlaşmasının teyit edilmesini ve Birleşmiş Milletlere bildirilmesini gerektiğini söyledi. Teröre karşı Türkiye, İran, Irak arasında koordinasyon sağlanması gerektiğini belirten Öymen, Irak’a teröre karşı kara harekatı yapılmasını önerdi.
Onur Öymen'in konu ile ilgili Diyalog TV'ye yaptığı açıklamanın videosu
Barzani’nin referandum kararının sürpriz olmadığını 2014’de dile getirdiğini, İsrail yöneticilerinin de bu karara desteğini açıkladıklarını belirten Öymen bundan sonra yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
ÖNCE İRADE VE CESARET
Bugüne kadar bazı hatalar yapıldı. Kerkük kırmızı çizgimizdi. Barzani yönetimi Kerkük’e fiilen el koydu sesimizi çıkarmadık. Artık yeni hatalara tahammülümüz yok. Bu sorunu çözmemiz için önce bir irade ortaya konulmalı ve cesaretle işin üstüne gidilmeli.
1926 ANLAŞMASI
1926 Anlaşmasının 5. maddesi Türkiye-Irak sınırının değiştirilemeyeceğini öngörür. Ama şimdi bırakın sınırın değişmesini sınırın ortadan kaldırılması sözkonusudur. Türkiye hemen Irak’la masaya oturmalı ve 1926 anlaşmasının aynen geçerli olduğunu teyit edip Birleşmiş Milletler'e bildirmelidir. Yapılan referandumun hukuki olarak geçerli olmadığını tescil ettirmelidir.
KARA HAREKATI
Referandum yapılan bölgede sürekli olarak Türkiye’ye saldırı düzenleyen bir terör örgütü var. Türkiye defalarca uyarmasına rağmen bölgedeki yetkililer toprakları üzerinde hakimiyet kuramadıklarını ifade ettiler. Bölgesinde hakimiyeti kuramayanlar şimdi bağımsız devlet olacaklarını iddia ediyorlar. Terör Türkiye açısından hayati bir sorundur. Türkiye terörü bitirmek için defalarca sınır ötesi kara harekatı yaptı. 2002 yılına gelindiğinde terör önemli ölçüde bitirilmişti. Bu başarı sınır ötesi kara harekatlarıyla sağlandı. Bölge kaynaklı terör saldırıları sürüyor. Ama son dönemlerde hiç sınır ötesi kara harekatı yapılmadı. Bir sefer yapılmaya kalkıldı, ABD engelledi. Hükümet direnemedi.
Hükümet Meclis’ten sınır ötesi harekat için yetki alıyor, ama kullanmıyor. Bu olmaz. PKK orada duruyor. Türkiye’ye yönelik saldırılarını sürdürüyor. Eskiden Kandil’delerdi, şimdi sınırımıza yakın başka yerlerde de kamp kurdular. Bu koşullarda yapılacak şey Irak’a karşı sınır ötesi karar harekatıdır. Tezkere çıkarılmış yetki alınmıştır. Gerçekleştirmek şarttır. Terörün kökü anca böyle kurutulur. Kara harekatı yapılmazsa terörün tasfiyesi gerçekleşemez. Yapılacak kara harekatı Barzani yönetimi için de bir mesaj olur.
IRAK VE İRAN’LA İŞBİRLİĞİ
Ortaya çıkan durumu çözmek için Irak Merkezi Hükümeti ve İran’la işbirliği daha da geliştirilmelidir. Terörün tasfiyesi için anlaşma yapılmalıdır. Teröre karşı mücadele için koordinasyon sağlanmalıdır. Irak askerlerinin Irak’ın kuzeyinde de bulunması desteklenmelidir. Sınır kapılarında merkezi yönetimin hakim olmasına destek verileceği açıklanmalıdır.
Ben 1995 yılında Demirel’in özel mektubunu İran Cumhurbaşkanı Rafsancani’ye götürmüştüm. Teröre karşı işbirliği konusunu içeriyordu. Karşılıklı güven sağlamaya önem verdik. Sonrasında bazı sıkıntılar yaşansa da ciddi işbirlikleri yapıldı.
100 YILLIK PROJE
Bağımsız Kürdistan yüz yıllık proje. Başta İngiltere olmak üzere Batı ülkelerinin isteği. Sevr anlaşması da bu projenin ürünüdür. Bu projeyi ABD de destekliyor. Barzani’nin Amerika ziyaretinde dönemin Başkan Yardımcısı Biden Barzani’ye, “Merak etmeyin biz ölmeden Kürt devletini göreceğiz” demiştir. Bu Kürt devletine destek değil de nedir? Bölgede 2. İsrail kurulmaya çalışılıyor.
MUHALEFET NE YAPIYOR?
Önemli gelişmeler yaşanıyor. İktidar kuru sıkı beyanatları bırakmalı. Bu işi ciddi bir milli mesele olarak görmeli. Muhalefetin ise ne yaptığı belli değil. İlgili ülkelere karşı harekete geçmediler. “Yüzde 49’u bir arada tutma” gibi anlayışlar nedeniyle sessiz kalındığı görülüyor.Oysa ki bu konu milli bir konudur. Küçük hesaplar yapılacak zaman değildir. Siyasi hesaplar bir kenara bırakılmalıdır. Muhalefet bu anlayışla büyüyemez, tam tersine küçülür. Türkiye’de bazı çevreleri küstürmeyelim anlayışı Türkiye’nin büyük çoğunluğunun sana küsmesine yol açar.
Aydınlık / Ankara